Mustafa Enver Bey Cd. No:5 Onur Apt. K.4 D. 7 Alsancak – İZMİR Pzt-Cum 09.00-19.00 Cmt: 09.00-18.00 05309343580 - 02322550255
          Randevu

Yazılar

Kardiyak beslenme

Sağlıklı bir kalp için kardiyak açıdan doğru beslenmek hayati öneme sahiptir. Bunun için;

 

  • Mümkün olduğu kadar sebze ve meyve tüketmeye çalışın. Günlük yiyecek tabağınızın yarısını sebze ve meyvelerden oluşturun. Sebzelerde mevsimine göre çeşitliliği mutlaka arttırın özellikle yeşil yapraklı sebzelerin iyi bir anti-oksidan kaynağı olduğunu unutmayın. Farklı renklerde meyveye mutlaka günlük diyetinizde yer verin. Ancak glisemik indeksleri yüksek olduğundan mısır ve patatesten (özelliklede kızarmış patatesten) uzak durun ve miktarı sınırlayın.

 

  • İyi yağları özellikle de zeytinyağı ve bitkisel yağları aşırıya kaçmadan daha çok tercih ederken, kırmızı et ve süt ürünleri kaynaklı yağları azaltmaya çalışın. Süt ürünlerini günde 1-2 defadan fazla tüketmeyin. Doğal tereyağı arada yenebilir ancak miktarı sınırlı olmalı. Trans yağ içeren gıdalardan kesinlikle uzak durun.

 

  • Tam tahıllı doğal karbonhidratları (tam tahıllı ekmek, tam tahıllı makarna, kahverengi pirinç gibi) tercih edin. Bunların kan şekeri ve insülin üzerine olumlu etkileri bulunuyor. Günlük yiyecek tabağınızın dörtte birini bu gıdalar oluştursun. İşlenmiş karbonhidrat içeren (beyaz ekmek, beyaz pirinç gibi) besinlerden uzak durun.

 

  • Sağlıklı protein kaynaklarına yönelin (balık, doğal tavuk, baklagiller, ceviz, fındık, badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar). Günlük yiyecek tabağınızın diğer dörtte birini bu sağlıklı proteinlerden oluşturun. Kırmızı et ve yağlı peynir tüketimini sınırlandırın ve salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durun.
  • Su tüketiminizi arttırın, şekersiz kahve ve çay tüketilebilir ancak şekerli meşrubatları kullanmayın.
  • Aktif olmayı, egzersiz yapmayı unutmayın.

 

 

Şeker hastaları nasıl beslenmeli?

 

Şeker ve kalp hastalığı kol kola giden iki arkadaş gibidir. 2013 yılında yapılan bir çalışmaya göre Türkiye de 7 milyonun üzerinde şeker hastası vardır.

Eğer şeker hastalığınız varsa kalp hastalığına yakalanma olasılığınız iki ila dört kat artar hem de ne yazık ki daha genç yaşta kalp hastası olabilirsiniz.

Hafif şeker yüksekliği olanlar da güvende değil. Ilımlı şeker yüksekliği olanlarda dahi kalp hastalığı riski artar.

Şeker hastalığı kronik bir hastalıktır ve zaman geçtikçe damarlarınızda harabiyete yol açar. Kalp damarlarında yağ plakları oluşur ve bu plaklar kalp krizine neden olabilir. Şeker hastalığı olan kişiilerde birlikte sık görülen kilo fazlalığı, yüksek tansiyon, yüksek kötü kolesterol (LDL) ve yüksek trigliserid (kanda bulunan bir çeşit yağ tipi) sorunları da  kalp hastalığına giden yolu kısaltır.

Şeker hastalarında kalp yetmezliği de daha sıktır. Ancak şeker hastaları için iyi haber şu: Şeker hastalığı kontrol edilebilir bir hastalıktır.

Yaşamınızda yapacağınız bazı değişiklikler kalp hastalığı geçirmenizi engelleyebilir. Nedir bu değişiklikler:

 

  • Şeker düzeyinizi sıkı kontrolle normal seviyelerde tutun. Doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde günlük şeker ölçümlerinizi yapın ve mutlaka kayıt tutun. Hangi aktiviteleri yaptığınızı ve hangi yemekleri yediğinizi de yazarsanız, nelerin şekerinizi yükselttiğini anlayabilirsiniz.
  • Doktorunuzun tavsiye ettiği sıklıkla 2-3 aylık şeker düzeyinizi gösteren HbA1c seviyelerinizi kontrol ettirin. HbA1c düzeyiniz 7’nin altında olmalı.
  • Tansiyon değeriniz 130/80 mmHg’nın altında olmalı.
  • Kolesterol ve trigliserid değerlerinizi düşük seviyelerde tutun.
  • Kilo probleminiz varsa kilo verin, sağlıklı bir kiloya sahip olmak şeker düzeylerinizi de iyileştirecektir.
  • Düzenli egzersiz yapın. Günde 30 dakika, haftada 5 kez yürüyün.
  • Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir diyet alışkanlığınız olsun. Özellikle yediğiniz karbonhidratları takip edin. Yeşil sebze, meyve, ve tam tahıllı lif içeriği yüksek karbonhidratları tercih edin.
  • Sigarayı bırakın
  • Uykunuzu yeterli alın.
  • Stresi azaltın.

 

 

Kardiyak rehabilitasyon

Prof. Dr. Erdem Özel’in özel ilgi alanlarından biri olan kardiyak rehabilitasyonda amaç, kalp krizi geçirmiş, by-pass olmuş ya da ciddi kalp yetmezliği bulunan hastaların kardiyak olarak güçlendirilmesini sağlamaktır. Kardiyak rehabilitasyon ile hastalar ağır kalp rahatsızlığı sonrası aşamalı olarak normal hayata dönmekte ve kardiyak iyileşme ile güçlenme süreçleri bütüncül bir yaklaşımla yönetilmektedir.

Prof Dr. Erdem Özel, 2020’de İngiltire’de British Assocation for Cardiovascular Prevention and Rehabilitation’dan kardiyak rehabilitasyon programlarını tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmıştır. Prof. Dr. Özel, 2021 yılında ise İsviçre Bern Üniversitesi’nden kabul alarak Kardiyak Rehabilitasyon Kliniği’de bir süre ziyaretçi profesör olarak bulunmuş ve Prof. Dr. Matthias Wilhelm ile birlikte kardiyak rehabilitasyon çalışmalarını sürdürmüştür.

 

Kardiyak rehabilitasyon nedir?

Ciddi bir kalp krizi geçirdiniz. Anjiyografi ya da cerrahi yöntemle damarınız açıldı ve ilaçlarınız yazıldı. Artık önünüzde daha öncekinden farklı bir hayat olacak. Endişelisiniz. Bu yeni hayatınızı nasıl geçireceğinizi bilemiyorsunuz… Pek çok kalp hastasının ciddi kardiyak tedavilerin ve operasyonların ardından yeniden eski sağlıklı yaşamlarına dönmesi uzun, hasta ve yakınları açısından endişe verici ve zorlu bir süreçtir.

Dünyanın pek çok ülkesinde üniversite hastanelerinde ve saygın kliniklerde uygulanan kardiyak rehabilitasyon, kalp krizi ve kalp ameliyatı gibi ciddi operasyonların ardından hastalar için “hayata dönüş” sürecini yönetmeyi ve hastayı kardiyak açıdan güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Programda ne yapılır?

Kardiyak rehabilitasyonda hasta bütüncül bir yaklaşımla ele alınır; kardiyak tedavisinin düzenlenmesi ve ilaçla tedavinin yanında kalp sağlığına yönelik özel beslenme programı ve kardiyak egzersiz programı ile hastanın kendisine özel bir tedavi uygulanır. Amaç hastanın ağır kalp hastalığı sonrası, yeniden güçlenme sürecinin kardiyolog takibinde sürdürülmesidir.

  • Hekim tarafından düzenlenen tedavi programı ve ilaç tedavisine ilave olarak;
  • Kardiyak egzersiz programları düzenlenir ve takip edilir
  • Kardiyak diyet programı hazırlanır ve takip edilir
  • Stres yönetimi ve sigarayı bırakma ile ilgili uzman desteği sağlanır
  • Hastanın kardiyak gelişimi düzenli olarak takip edilir
  • Hastanın, yürüyüş, spor, fiziksel aktivite, cinsel hayat, işe dönüş ve benzeri günlük yaşam pratiklerine aşamalı olarak dönüşü hekim gözetiminde planlanır.

 

Yapılan bilimsel çalışmalar, kardiyak rehabilitasyon programlarının yararını net bir biçimde göstermiştir ve gerek Avrupa Kardiyak Korunma Kılavuzu’nda gerek Amerika Kardiyak Korunma Kılavuzu’nda kardiyak rehabilitasyon güçlü bir biçimde önerilmektedir.

 

Hangi kalp hastaları bu programlara uygundur?

 

  • Kalp krizi geçiren hastalar
  • Kalp krizi geçirmemiş göğüs ağrısı devam eden kalp damar hastaları
  • Kalp yetmezliği hastaları
  • Stent işlemi uygulanan hastalar
  • By-pass geçiren, kapak operasyonu olan hastalar
  • Kalp ya da kalp akciğer nakli geçiren hastalar

 

Programlar hastaya özel olarak düzenlenmek ile birlikte genelde 12 hafta süreli ve haftada 3 seans şeklinde yapılmaktadır. Daha uzun süreli programlar ile bu süreç devam ettirilebilmektedir.

 

Anjiyo nedir?

Anjiyo nedir?

2009 yılından bu yana invaziv kardiyolog olarak görev yapan Doç. Dr. Erdem Özel, bugüne kadar 10 bine yakın anjiyo ve 5 binin üzerinde balon stent uygulaması gerçekleştirmiştir.

Hastaneye kalp krizi ile gelen hastaya halk arasında anjiyo olarak bilinen ‘koroner anjiyografi ve anjiyoplasti’ işlemiyle müdahale edilmekte; balon ve stent uygulanarak tıkalı damarları açılmaktadır. Böylece tıkalı damarların açılmasıyla kalp krizi sona ermektedir. 1977 yılından beri uygulanan bu işlem 47 yıldır milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır.

Kime anjiyo yapılır?

Acil şartlarda kalp krizi geçiren hastalara damarlarını açmak ve kalp krizine son vermek için anjiyoplasti yapılmaktadır. Acil kalp krizi durumu dışında ise kalp damar hastalığına yönelik bir şüphenin varlığı durumunda tıkanıklık olup olmadığını tespit etmek ve varsa hasta kalp krizi geçirmeden tıkalı damarları açmak amacıyla da anjiyo yapılmaktadır. Bu inceleme, tıkalı damarların kalp krizi geçirmeden tespit edilmesini sağlayarak hayat kurtarabilmektedir.

Anjiyo riskli bir işlem mi?

Anjiyonun basit bir işlem olduğunu düşünen ya da bu işlemden aşırı derecede korkan hastalar ile karşılaşmak mümkündür. Her iki yaklaşım da doğru değildir. Anjiyografi ve balon-stent işlemleri genel olarak güvenli işlemlerdir. Standart bir anjiyografi işleminde ölüm riski binde 1-2 civarındadır ancak acil şartlarda, kritik durumdaki hastalarda ve damar yapısı, darlığı yapısal olarak kötü olan hatalarda risk artmaktadır.

Her anjiyoda stent takılır mı?

Damarlar tıkalıysa anjiyo işlemi sırasında ince bir balonlu katater ile tıkanıklık bölgesinde balon şişirilmekte ve o bölge genişletilerek beslediği kalp dokusunda kan akımının artması amaçlanmaktadır. Balon anjiyoplasti denilen bu işleme hemen her zaman stent denilen ağsı yapıya sahip metal bir tüp yerleştirilmesi ile devam edilmektedir. Yerleştirilen stent damarın açık kalmaya devam etmesini sağlamaktadır. Kullanılan birçok stentin üstünde daha uzun süre açık kalmasını sağlayacak bir ilaç emdirilmiş durumdadır ancak nadiren ilaçsız stentler de kullanılmaktadır. Hastanın damarlarında tıkanıklık bulunmaması durumunda ise stent işlemi uygulanmamaktadır.

Covid sonrası kardiyoloğa görünmek gerekli mi?

Covid sonrası kardiyoloğa görünmek gerekli mi?

 

Covid 19 enfeksiyonunun kalbi etkileyebildiği artık kesin olarak bilinmektedir. Hastaneye yatan Covid hastalarının azımsanmayacak bir kısmında Covid 19’a bağlı kalp kası iltihabı geçirmektedir. Bu durum bazı hastalarda şikayete neden olmadan kendiliğinden gerilerken, bazı kişilerde kalp yetmezliği hatta ölüme neden olmaktadır.

 

Bir başka sorun da Covid’in pıhtılaşmaya yatkınlık yaratarak, kalbi besleyen damarlarda tıkanmaya neden olmasıdır. Bu durumda kalp krizi meydana gelebilmektedir.

 

Hangi kişiler Covid enfeksiyonu sonrası kardiyoloğa görünmeli?

 

  • Eğer covid enfeksiyonunu ağır geçirdiyseniz, hastaneye yattıysanız,

 

  • Daha önceden bir kalp hastalığınız varsa ya da kalp hastalığı açısından yüksek riskli iseniz,

 

  • Covid sonrası dönemde nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı gibi şikayetleriniz devamlı ise,

 

  • Yoğun egzersiz yapmaya başlayacaksanız

 

bir kardiyoloğa görünmeniz faydalı olacaktır.

 

Eğer hastalığı hafif geçirdiyseniz ve şikayetiniz yoksa kardiyoloğa görünmeniz şart olmayabilir; ancak şunu unutmayın ki, bu enfeksiyonun kalp üzerindeki uzun dönem etkileri konusunda hala yeterli bilgiye sahip değiliz ve enfeksiyonu hafif de geçirmiş olsanız kalbe bağlı şikayetler açısından dikkatli olmanız ve kendinizi gözlemlemeniz yararınıza olacaktır. Herhangi bir şikayetiniz olması durumunda ise bir kardiyoloğa görünmelisiniz.

Kalp ilaçları ile covid 19 aşıları arasında bir etkileşim var mı?

Hayır, şu ana kadar yapılan aşı çalışmalarında Covid 19 aşıları ile kalp ilaçları arasında bir etkileşim saptanmamıştır. Bu yüzden aşılanmadan önce ya da sonra kalp ilaçlarınızı aksatmayın ve zamanında kullanın. Sadece kan sulandırıcı ilaç kullanan bazı hastalarda aşı yerinde önemsiz derecede morarma, duyarlılık ya da şişme görülebilir.

 

 

TAVİ

TAVİ – Aort kapak değişimi işlemi

Transaortik valv implantasyonu (TAVI) işlemi ciddi aort kapak darlığı olan hastalarda kasıktan bir katater yolu ile yapılan biyolojik aort kapak yerleştirme işlemidir. Kardiyoloji alanında son yollardaki en önemli gelişmelerden biri olan bu işlem, pek çok hastanın hayatını kurtarmıştır. Özellikli bir işlem olan TAVİ Türkiye’de az sayıda merkezde uygulanan özel bir işlemdir. 

TAVİ açık cerrahiye göre işlem süresi, işlem sonrası yoğun bakım ve hastanede kalış süresinin daha kısa olması gibi avantajlara sahiptir. Milano‘da San Donato Hastanesi’nde eğitim gören ve üç ayrı kapak için TAVİ sertifikası sahibi olan Doç. Dr. Erdem Özel, özel ilgi alanlarından biri olan TAVİ işlemini 8 yıldır uygulamaktadır ve Türkiye’de TAVİ sertifikası sahibi olan az sayıdaki kardiyoloji hekiminden biridir. Doç. Dr. Özel, 400’ün üzerinde vaka sayısıyla işlemle ilgili önemli deneyime sahiptir.

Aort darlığı nedir?

Aort kapağı kalpten çıkan ana damar olan ve vücuttaki tüm organları besleyen aort damarının kalpten çıkış kapısıdır. Kalbin 4 kapakçığından biri olan aort kapağının özellikle yaşla birlikte kireçlenerek daralması ciddi hayati problemlere neden olur.

Ciddi aort darlığı hangi şikayetlere neden olur?

Ciddi aort kapak darlığı nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bayılma gibi şikayetlere neden olur. Ne yazık ki bazı hastalarda ani ölüme yol açmaktadır.

Ciddi aort darlığı nasıl tedavi edilir?

Mekanik bir problem olan ciddi aort darlığının ilaçla tedavisi yoktur. Hastalara ya açık kalp cerrahisi ile metal veya biyolojik aort kapağı takılır ya da TAVI yöntemi ile kasıktan biyolojik aort kapak yerleştirme işlemi yapılır.

TAVI nedir?

TAVI ciddi aort darlığı olan hastalara uygulanan kasıktan yeni aort kapağı yerleştirme işlemidir. Bu yeni kapak, hastanın kendi kapağı çıkarılmadan onun içerisine yerleştirilir. Balonlu ya da kendiliğinden açılabilen tipleri olan TAVI kapakları, kasıktan yapılan küçük bir giriş ile damarların içerisinden kalbe ulaştırılır ve yerleştirilir. Bu işlem genellikle hastalar entübe edilip mekanik solunum cihazına bağlanmadan hafif uyutma ile gerçekleştirilir. TAVI işlemi sırasında açık cerrahideki gibi göğüs kafesine müdahale ya da kesi yapılmaz.

İşlem yaklaşık 1.5 saat sürer ve işlem sonrası bir problem yoksa hasta bir gün koroner yoğun bakımda takip edilip genelde 3. Ya da 4. günde de taburcu edilir.

TAVI’nin riskleri nelerdir?

Her işlemde olduğu gibi ciddi bir kalp sorununun tedavisinde uygulanan TAVI yönteminin de riskleri bulunmaktadır. Düşük oranda ölüm, felç, kanama ya da açık cerrahiye dönme riskleri vardır. İşlem sonrasında hastaların bir kısmına kalıcı kalp pili takılması gerekebilir.